İnci

bekledim 

bir dağın sabrıyla,

bir dalın acısıyla

üzerime sinmiş insan tozunun 

genzimde bıraktığı sisli koku ile

bekledim...

denizin boyum kadar altında

içimde kocaman bir taş ile.

belki dedim,

belki bu beklemek

bu ruhu terbiye eden temrin

bu dudaklarına hapsolmuş emrin

bir inciye dönüşür 

içimdeki taş

altın kadar değerli

...

olmuyor 

kurduğumuz uzun cümleler, 

gerdana hapsolmuş acemi öpüşler

ve bir düğmeyi çözmeye mahcup

dudaklar dolusu mazi

çok sonra anladım

çok sonra

insan bedeninin fazlalıkları, 

girintileri ve çıkıntılarıyla 

öğrendikleri kadarmış.

gecikmiş,

geç kalmış bir idrak

ben bir istirdyeyim

Cibran'ın soru sorduğu

sen ise içimde rengi altına çalan ve bir türlü 

demlenmek bilmeyen 

inci

...

artık

bir 

düşe hapsolmuş

açık kalmış

ve kapanmamış bir yevmiye defteri

aramızda

ki 

hiç

kapanmayacak

bu

mesafe

...

ah izmir

izmir olalı böyle bir tıkanma 

görmedi, görmeyecek...

İ.D.

Hiç yorum yok:

Zıtlık

Üsküdar'dan bu yana lo kimin yurdu? A.Arif kendine  mağdur, mağdura da fail süsü vermiş faillerin yurdu!