"insan,
hiç tanımadığı, hiç bilmediği
birinden
yahut bir şeyden
neden nefret eder ki"
hep aynı nakarat
bol acı
bol baharat
...
iklim bir ikilem bağışlıyor boylu boyunca
ya çık,
sokağa taş/la
ya da kal içerde
bağrında kocaman bir taş/la
...
ayna,
sakallarım sineme erişmiyor bir türlü
uza uza nereye kadar
yüzüm bir vadinin hatlarına
utanıyor
göz çukurularım annemin yadigarı
hüznüm babadan
...
kaçıncısı bu sayamadım
gayrı resmi bir dilde acı çekiyor
ve mütemadiyen
bol acı
bol baharat
...
iklim bir ikilem bağışlıyor boylu boyunca
ya çık,
sokağa taş/la
ya da kal içerde
bağrında kocaman bir taş/la
...
ayna,
sakallarım sineme erişmiyor bir türlü
uza uza nereye kadar
yüzüm bir vadinin hatlarına
utanıyor
göz çukurularım annemin yadigarı
hüznüm babadan
...
kaçıncısı bu sayamadım
gayrı resmi bir dilde acı çekiyor
ve mütemadiyen
tanımadığımız insanların nefretine mazhar oluyor terimiz, tenimiz.
bu bir
siyasi münazara değil
ruhum sendeki manzara
bu
...
hep aynı şarkı
aynı nakarat
aynı yemek
ve bol baharat...
ruhum sendeki manzara
bu
...
hep aynı şarkı
aynı nakarat
aynı yemek
ve bol baharat...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder