kuyu gerçek ama taş olan adamın bedeniydi
dibindeydi
cehennem gibi...
toplanmışlar
eş, dost, akraba
nasıl düştüğü üzre ahkam kesip çay ediyorlar muhabbete
gelmiyor kimsenin
aklına
bir el
yahut bir merdiven
o da olmadı bir ip
uzatmak...
çıkarmak kuyunun dibinden
düşmüş
adamı...
adam sevindi önce
bu kadar dost, eş, akraba
toplanmış
bulurlar bir yol elbet
elbette çıkarırlar onu oradan
boşuna toplanmış değiller ya!
yukarıda dönen muhabbetten
bi'haber...
oysa
birbirine karışan
ve birbiriyle yarışan
seslerden
bu umudu besleyecek
bir selam
yahut
derman niyetine bir kelam duyulmuyordu...
sonra kimisi koca kuyuyu görmedin mi de düştün oraya diye suçlar bir vaziyette, hesap sordular.
kimisi hadi bakalım çek cezanı baksaydın ya önüne...
kimisi...
sonra bir başka kimisi....
...
...
seslendi adam
dost sandıklarına
bir ip yahut merdiven yok mu?
çoğu olmadı oralı
oralı olanlardan bazısı
bizde merdiven var ama şimdi kim getirecek
zor gibi ama
sen kendin çıkmayı dene
belki çıkarsın.
bazısı ip var bizde ama kısa
gelir dedi.
kimisi de ip bu bize de lazım olabilir
deyip yanaşmadılar
onu oradan çıkarmaya...
oturup vicdanlarının üstüne
...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder