Saksı Meseli

...
saksı
deyip seçme 
salı pazarında 
o bir mahpushanedir
gül nazarında
...
saksı
deyip geçme 
çiçek pazarında 
o bir mahpushanedir
gül nazarında
...

Üç Kuruşa Bir Hisse Kurban Alayım

bütün şehir manzaraları

seyirlik bir yalan

bir tepe üstünde 

yahut 

bir kahve dibinde,

bir balkonda belki...

eda edilmiş bir ibadet gibi

zaruri,

mecburiyet kesbetmiş yani

yani diyorum sen anlıyorsun 

yani

lafın tamamının kime edildiğini..

hepsi yalan 

duyguları bozguna uğramış bir nesil

yağma görmüş, talan görmüş ha bir de çokça yalan...

bütün beylik lafların 

sütre gerisine sığınmış 

bir eşitsizlik var

hepsi berhava,

hepsi bir yola taş düşüyor 

hayatttan düşme yoluna...

yalan oysa...

ben hayli zamandır halının altını temiz

ağzımdaki baklayı da taze tutuyorum

bilsin diye herkes.

bilsin ki,

bütün şehir manzarası gösteren fotoğraflar kurmaca

bütün beylik laflar bir kemend 

ayık ol

....

içimin döküldüğü yere bakıyorum 

birde bu başlığa 

ikisi de hem bana 

hem de birbirlerine el

...


20.05 π®

sevda sokağım

cümbüşüm...

türlü yollarını bilirim 

sana yürümenin,

bir kağıt üstünde 

kalemin ucunda tüketerek adımlarımı,

türlü yollarını bilirim 

sana yürümenin,

bir otobüs durağında durmuş 

zamanın esamesini okutarak 

dünyanın bütün dillerinde,

dünyanın bütün dillerinde 

ve 

tabi en ilkel kabilelerinde dahi

sana yürümenin adı aynı

düşün ki 

onca dil,

onca farklı kültür,

ama hepsinde aynıdır 

sana yürümenin

adı...

sen biliyorsun bunu 

ben buraya yazmasam

bile onu

...

Sırrı Süreyya

kurak günlerde

sevmeyeninin 

bile

farkında olmadan

gölgesinde serinlediği

kocaman 

bir kalbi

vardı 

bize hafif

bedenine ağır 

geldi

...

#sırrısüreyyaönder


Filistin Atkısı

 Yek pare 

bütün yani

sarılmış bir cigaraya 

içimde tütün 

iki parmak arası

terli dudaklar

iki şehir arası

tekli duraklar

insen almaz

binsen olmaz

falanlar, filanlar ve cümle figanlar

hepsi orada

O arada

yekpare

bir masada

bir sahte okeye fitim 

uzun yolculukların yorgunluğu çökmüş ıstakama 

ne gelen var ne giden


yekpare 

bütün yani

sarılmış bir cigaraya içimde tütün 

sonra 

çok üzgün

çok duyarlı

çok şair 

ve çok şiirli sularda

yüzüyorlar

ben yere paralel 

yüzüm yere koyun

bitti sevmiyorum

sıkıldım 

artık bitsin

bu oyun...

İncir Çekirdeği

 Bir incir çekirdeği bile yaralayabilir beni

Bir incir çekirdeği 

bit kadar bir incir çekirdeği 

ile vurabilirler beni


Suyun en derin yerindeyim

Ayaklarım

Göğüsümün hizasında 

bir damla su bile batırabilir beni


Bir cümledeyim 

kitabın en afili yerinde

her şey nizami

her şey Nazım'i

olgunluk neredeyse oraya kadar

bir imla hatası bozabilir beni

...

Heba

günlerden 

bir gün 

iyimser 

bir bulut 

içini 

bir çöle 

dökmüş 

...

Kör Açı

Hassasiyetleriniz failin boyu ve gücü ile ters

orantılı seyrediyor

halbu ki 

hassas olan ve hassasiyet gösterilmesi gereken

mağdurdur

kim olduğundan bağımsız.



...


Riya Toplumu

...

herkes 

her şeye o kadar hızlı bir şekilde üzülüyor ki 

bize bir şey kalmıyor söyleyecek 

bir fotoğraf karesi yahut kadrajı gibi düşün 

herkes önü kapmış 

yerleşmiş çerçevenin kucağına 

bize yer kalmamış önlerden 

arkadan da 

ne siluetimiz ne de suretimiz görünüyor 

bir oyun

sanki

...

üzülme ya da üzüntü bildirmenin

hele de bunu sanal mecralarda yapmanın 

konforu hiç bir şey de yok

risk yok, 

diyet yok,

sorumluluk yok

inisiyatif desen o da yok

riya toplumu 

...

Yonca

üç yapraklı 
yoncanın
kayıp dördüncü yaprağıyım
bulana 
aşk 
olsun
...

Bir Acıya Sponsor Aranıyor

yaptığım bütün evhamları
balkondaki ipe dizdim 
bir bir kurusunlar
kurusunlar ki 
düşsünler 
bir ucu balkona bağlı
yakamdan
...
bu bir ilan dedim
öyle ya konu ve komşu 
ve bilcümle elalem
görüyor 
belki el atan olur
...
anladım tek tabanca
bu hemgamenin
içinde zor
çok zor geliyor 
taşımak bunca yükü.
dert dedim kendime 
bu bir evhamın yumağı 
acının tablosu
sinemin en cok iş gören yerinde
taaa içinde bağrımın
taaaa içimde
...
bir sponsor aranıyor 
bir kefil
müteselsil olmayı kabul edecek
bir ahmak
...

Tragedya

...
denizler
yüzmek,
nehirler/de
boğulmak 
içindir 
...
bu yüzdendir 
hatırlı faniler
denizleri geçer/de 
nehirlerde boğulup
düşerler
...

Bizi Kurtaracak Dünya

henüz doğmamış çocuklar 

olmamış fikirler 

belki 

kurtaracak bizi

bütün tabakların rengini gördük 

yaşadık bütün masaların ahengini

hiçbiri mutlu etmedi bizi

hiçbiri

şimdi dağınık bir masa

kırılmış bütün tabaklar

ve çatallar kana bulanmış 

bir sofra seyrinde 

bir diğerinin etini yemişiz

kimi zaman ruhunu

yoksa böyle dağınık kalır mı 

masa

toplayacak kimse kalmamış,

yıkayacak...

bizi henüz doğmamış çocuklar 

ve gün yüzüne çıkmamış dünyalar 

kurtaracak

...


Haziran'da Bir Gün

ne uzun bir ay şu haziran 

ne uzun şu gün 

yirmi saattir uyanmışım

ne ay bitiyor bugün 

ne de gün 

...

Davetsiz Açılış

biliyorum 

çağırdığım

kimse gelmeyecek

buraya 

gönlüm açılıyor 

bir telaş, bir heyecan bende ki 

sorma

ama sadece bende var

ne varsa

manav,  bakkal, kasap ve çok süper olan market çalışanları

yani mahalle eşrafı 

kendi işinde, gücünde 

her şey 

yani benden habersiz 

en çok benden

çünkü 

şimdi her şey dediğim şey 

şu anda içine neyi alıyorsa hepsi bana ait,

bana dair

yazık 

kimsenin bundan haberi yok 

bir telaş bıraktım buraya 

bir de hezeyan

mahallenin orta yerine 

bir hortum gelip savursun diye


Yanan Tırtılın Şikayeti

kimse 

bilmedi

kimse görmedi beni 

yangın yerinde

orman yanıyordu

koca koca ağaçlar

ceylanlar ve tavşanlar kaçıyordu 

sıçanlar da...

bütün televizyonlar onların feryadına 

kesmişti canlı yayınlarını 

oysa ben

küçük bir tırtıl 

kozasında demlenmiş

bir kelebek olmaya 

bir nefeslik zaman kalmışken 

böylesine 

yanıyorum kimse görmüyor 

beni 

ağaçlardan 

....

YOK

dişin  yok tırnağın  yok bu dünyada  yerin  yok