gergedan

ruhumu iğne deliğinden geçirdim
astım güneşe
her gün efkar deyip büyüttüğüm bahçe dile gelse
ömrüm utanır kendinden...
ruhum,
sana güneşi üfledim ısınsın diye
içim
sağ yanın kış bucağı...

kader

hangi otobüse binsem aynı durakta bırakıyorlar beni
hangi yoldan başlasam aynı yerde bitiyor serüvenim
yani şimdi bütün yollar aynı yere çıkıyorsa
bir cevap isterim
-nerede etkinlik, nerede strateji beeeeeeheyyy karayolları?
"ipin başı da sonu (da) ayrı ellerde (de) ama düğüm hep aynı yerde..."

haslet

olanca suretiyle suratımıza
düşen kaçıncı sille bu sayamadım
nefesimizden damarımıza işleyen
bu uyuşturan esrar
gözlerimin yollara dalan buğusu
bütün bu intihar etme şekilleri
ergenliği insanlığımızın
bir hayratın ve bir hayatın yarım kalmışlığı üstünedir...

Üç Kuruşa Bir Hisse Kurban Alayım

bütün şehir manzaraları seyirlik bir yalan bir tepe üstünde  yahut  bir kahve dibinde, bir balkonda belki... eda edilmiş bir ibadet gibi zar...