ZENCİR

...
sevdan
boynuma dolanmış
zencir*,
sen
kendine doğru çektikçe
değil,
geriye doğru ittikçe
incir
...

İ.D

* zincir
bir
-düştü-
az önce
iki de düşmek üzere
şimdi,
GİTME KAL!
üçü taşımaz bu denklem


“...iki dağın arasında kalmışam...”

İ.D.
"sormadım
söylemedinya/dasormadınsöylemedim
...
...
ikimizde
kocamanbirer
sustuk
..."

İ.D.
"ben sormadım
sen de söylemedin
ya da
sormadın ben de söylemedim
ikimizde kocaman birer
sustuk..."

İ.D.





SAYIKLAMALAR 2

varsin olsun
işte...
sadakat
güzeldir/
kara kuru bir sevdanin peşine
düşmek de/
kanatip dizlerini
en onulmaz yerinden
yüreginden yani/
bıkmadan usanmadan
...

"
bizim buralarda sadece bayramlardır
bütün iyi şeylere ve güzelliklere sebep
iyi giyinmek, süslenmek, sevmek
ve
öpmek
avucu nasır kokan kederli bir eli
yahut
gülyüzünün eteklerine kurulmuş
gamzeden cukurlarını bir güzelin..."

varsin olsun
işte...
sadakat
güzeldir/
kara kuru bir sevdanin peşine
düşmek de/
kanatip dizlerini
en onulmaz yerinden
yüreginden yani/
bıkmadan usanmadan
...

İ.D.
hakikat, bütün yanlış hesapların döndüğü bir pazardır...
İ.D.

ayn(a)

"...ayna(da) gözün
gözün(de) yüzüm
yüzüm(de) hüzün..."
...kalmadı...

İ.D.

SAYIKLAMALAR 1

duruyorum işte
gözlerin kadar derin
bir uçurumun kuyusunda
-kıyısında mı diyecektim-
bilmiyorum
ama ilk değil bağrımı dağlayan bu
sanal dalga
evham, başka bişey değil
...gittin geldin...
ne değişti
ne bitti
bilmediğin görmediğin ne tarafı kaldı ki yenilgilerin
uzatma işte
ellerin tutulacak kadar uzan(a)mıyor
hiç-
kimseye!
diyor kalbim.
düşüyorum işte o an
gözlerinin kuyusuna hemde bağrımın sol tarafının üzerine
ve yumuşak ve sert
yani belki de
ikisinin arasında bi yerde duran bir his-
zayiat beliriyor
boynumun altındaki parmaklıklarda
bir yarılma -kırılma mı demeli-
bilmiyorum...
olasılık
matemetiksel bir mevzu değil sadece
gözlerini de kapsar
zar misali
"dü şeş"
gelme ihtimali
ne kadar
içinin dışının çarpımına mı dahil etmeli bu
marazlı mevzuyu
yoksa
önce bir bilinmeze alfabenin sonunda bir harften uydurulan bir isim bulup
gözlerini koymalı çarpanına
sonra da aynı boyda iki kürdan misali tire iliştirmeli ki
denklem
vücut bulsun...
lakin birincisinde bilinmez olan "bir" şey var
ama ikincisi hani gözlerinin doldurduğu boşlukta
kaç bilinmez cirit atıp duruyor
ömrüm bilmez ve cahil...
sus(malıyım)
...
varsayım bir,
ben zarı attım
dü şeş
...
gele
geldi
ya gözlerin
başının omuriliğinin kıvrımından güç alıp boynunun üzerine yaslanması
ve çenen ile yer arasında en az bir doksan derecelik açının kurulması lazım
...
velhasıl düştüm;
kalbim,
düştü
kırılan
göğsümün
üstüne
kırıldı
ulu-
(ve)
orta
...

çok mu şey istiyorum
kıyında hüznüm ama
kuyunda debeleniyorum şimdi
...
galiba bir zardan ya da basit bir matematik denkleminden
fazla,
daha fazla
hatta çok daha fazla
bir şey istiyorum
...
oysa bu dediklerimin hiçbirinin sen(in)le
ilgisi yok
...
ya da ben sus(m)alıyım
...
"ben,
arsız
yolların
müdavimi..."

evham, başka bişey değil
...gittim geldim...
ne değişti
ne bitti
bilmediğim görmediğim ne tarafı kaldı ki yenilgilerin
ellerim tutulacak kadar uzan(a)mıyor
hiçbir hülyaya
...
sus diyor kalbim
iki kelam bir araya gelse bile sana
...............................................
............................................................
..........................................................................


İ.D.

FELLUCE

"zulüm,zalimin fantezisidir... "

Yıkıntılar mı büyütür acıları
yoksa
acılar mıdır ayakta tutan yıkıntıları...
Bağırma!
duyulmasın sesin
suskun sokakları bu kentin,
felce uğramış sanki...
FELLUCE
kimin kenti arapların mı,
acıların mı
yoksa
...
Bağırma!
duyulması bir anlama uğramıyor nasılsa sesinin
suskun sokakları
silahların gölgesinde
endişeli bütün duvarları,
camları evlerinin...
ölmektir çoğalan hergün
bir de acılar
FELLUCE
de
kimin kenti(sin)?
arapların,
amerikalıların
yoksa
acıların mı...

İ.D.

1.METAMORPHOSE

baksana, her tende soluk alabiliyorum ;avuçlarım da terlemiyor bir türlü...
ve ne yaparsam yapayım ellerim kiri göstermiyor artık...
"...ellerim bir başkasının dalgalı saçlarında gezinirken kirlenmiyorsa(m), kaldırıyorsa midem bu garabeti kusamıyorsam..."
varlığının bendeki yokluğuna ettiği eziyetten' dir...
gördüm o suyun akışını ve yatağına yaslanışını...
dedim ki,
...herkes kader kisvesi altında kendi kederini yaşar aslında, tercihlerinden gelen...
saçlarıma dokunma!"
su akar yatağını bulur..."

AŞK ÜZRE BİR TEŞBİH

"aşk, sebebini bilmediğim bir sevme biçimidir
ama sebepsiz değildir..."

aşk,
elbise gibidir
giymeyen yok
ya da giyemeyen...
kimisinin cillop gibidir
hani gıcır gıcır
gıcırdar...
kimisinin yamalıdır dizlerinden
ki çok düştüğüne işarettir...
kimisinin ise yama olacak çabut bile olmadığından
yırtık pırtık,
pejmürde...
aşk bir elbise gibidir
her bedende aynı şekilde durmuyor
ama
yine de herkesin
"görüntüsünü" değiştiriyor...

İ.D

"ARAZİ" OLMALI

"vakit tamam seni terkediyorum...*"

aslında cazip değil artık
bu liman...
bu sahil çekmiyor suretimi
rüzgarına,
nefesimi bağrına...
sulara çekiliyorum
önce sulara
sonra kendime...
dedim ya bu liman cazip
değil artık...
ne kadar kıyında dolansam da
gölgen düşmüyor göğ(s)üme...

sular da gidecek gibi
ben sulara çekiliyorum

"o
karalar
bağlasın
karalar,
ben
sulara
gidiyorum...
"




...koptum ve gittim...

İ.D

METAPHORE

bir insanın diğer insanların ölümüne kayıtsız kalmaması için kendi ölümünü yaşaması/tatması/görmesi gerekir(miş galiba)...


İ.D
madem ki
insanlar yanlış(?)
yola saptılar diye
tanrı
kıyameti kopartacak
o zaman
ne diye çocuk
yapıyor bu
insanlar...

İ.D.
sonra biri gelip
gözlerinin içine
bakacak
sen,
sadece sen olmayacaksın işte
o zaman...

İ.D

DOKUZÇEŞMELER

"gölgeleri bağrımda donan özlemlere..."

suretin,
dokuzçeşmelerde* bir ağacın
gölgesi,
ağacın gölgesi
gönlüm
dokuzçeşmeler
ömrüm...

İ.D

* dokuzçeşmeler:İzmir'de bir yer adı...

GİTMEK

"heryerde aynı güz'ün ezgisini aradım
ancak yoktu(n)..."


bulunduğun yerde bulduğun
aradığın değilse,
aradığın da bulunduğun yerde
değilse, olmayacaksa,
G
İ
T
M
E
L
İ
S
İ
N
...


İ.D
huyu suyu değişirmiş nehirlerin,
yatağından uzaklaştıkça...

İ.D

YAR

yar,
yer yüzünde
-kalmamış-
yüzünde yer
öpülecek…

İ.D

ağıt


aramıza
su(s)lar giriyor
perde perde
yazgısına öykünüyorum
ömrümün...
ömrüm
-buruk bir masalı-
bir iğne deliğinden geç(ir)me
çabası(nda),
suretim de
gözlerinden yadigar bir
gül’ge
geçsem (ki-me) ne geçmesem (ki-me) ne…
terkimde kalan-sen
sen
olduktan
sonra…

İ.D

ÖYLESİNE BİR YAZ(G)I

hiç "kimse" gitmiyor
geldiği gibi,
hiç "kimse" bırakmıyor
bulduğu gibi,
ne çıkıyor
girdiği kapıdan
ne de bırakıyor bulduğu gibi
kırılınca kol
yen'in derdine düşen olmaz
herkes ezberelerine sarılıyor
ip incelmiş,
kopmuş!
herkes bildiğini doğru sanıp
o'nu okuyor...
hiç "kimse" geldiği gibi
gitmiyor
ve bitmiyor
hiçbirşey başladığı
gibi...

İ.D.

İNSAN

kim'ince
candır tende mahpus kalan,
kim'ince
tendir canla yanan...

İ.D.

sözler bazen cahil "kesilir"...



söz
bazen kelam olup
kaleme düşürmez gölgesini,
acizdir
bir çift gözün kıyısında...
hem müsebbib
bakışlar konuşuyor zaten
dile kalmıyor birşey
söz,
sus ve
sükun et...

"bazen sözler cahil kalır..."

İ.D.

ağzın

suretinin cümle kapısı
aç ağzını dönsün dilinin
altında ezberimi bozan bakla

laf salatası

1
içindeki boşluğa selam söyle benden
o beni tanır.

2
suya girmemenin
bahanesi çok olur
ki bilmiyorsan,
ya da istemiyorsan yüzmeyi…

3
ışığı olanında bir karanlığı vardır…

4
yağmur
sus, konuşma da
bir şeye benzesin rüzgarın uğultusu…

5
bıraktığın izler,
yabancı ayakların (sanki)
basıp geçtiğin bağrım değil –sanki

6
senin gömüleceğin yer yok
içimde
ama belki sendeki beni gömebilirim…

7
ecel gibisin
korkunun yokluğuna faydası yok…

8
daha ne olsun!
cennetimde peşimi bırakmıyor cinnetim...

9
sakla,
bu sayıklamaların
soluklanacağı zamana;
içinde bir-
iken çoğalan
çığ(lığ)ı…

İ.D.

MODERN ZAMANLAR

bir poliçenin bedeline tekabül etsin diye
haya(t)
gizler
çatlamış ar damarını
koyu kabarık cüzdanının altında
dedim ki "elleriniz çok ve uzatmakla tükenmez!"
değil ama meselenin aslı bu...
paslı akmasın diyedir sular,
ışıksız ve aş(k)sız kalmasın diyedir sofralar da...

İ.D.

YALAN ve YILAN

"aşk,acısı kadar büyü(t)müyor ki..."

düştün
işte
denizin ortası heryer
ve sen heryerin bir yerinde
yüzüyorsun
yüzükoyun
"ya sarılacaksın yılana
ya da boğazına kadar abanacaksın yalana..."
hangi tercih haklı kılacak
yılanı yalandan
ya da yalanı yılandan...

"keşke aşk, acısı kadar büyüyebilse
keşke aşk, acısı kadar büyütebilse
keşke aşkı, acısı kadar büyütebilsek..."


İ.D.

YANLIŞ ANLAMA

İki zamana değiyorum
Değişiyorum kendimi
Her soru işareti ağzıma bulanmış ağu sanki
Say ki sözlerin değildi
Ya da benim
Yani aslında bunlar değildi konuşulur olması
Gerekenler
Yanlış bir algı gelip kondu masamıza
...
Bir trajedi gibi
İki zamana değiyorum
Kendimi
Gözlerim seğiriyor
Acemi, utangaç, mahçup
Ellerim terledi...
Ama bunlar değildi
İçimde mahpus olanlar
Bakma
Her zaman olmuyor bana
Böyle iki zamana değmek
Ve değişmek kendimi
Sözler…

İ.D.

WENDA

Ne bir köyü andırıyor toplamımız
ne de bir kasabaya benziyor toplu telaşımızın
gürültüsü
uzun ve uzak şehirlere uzanan
yolların kıyısına dadanmış
yalnız evler gibidir kalabalığımız

zaten ayrı siluetlerden düşmüşüz
bu dünyanın rahmine
bir türlü birleşip
bizleşemiyor
ikimiz…

İ.D.

Nefes

Herkeste bir parça her şey var
Her şey bir paçasını üflemiş herkesin içine
İyilik de kötülük de…
Sevmekte nefrette bir bütünün parçaları …

İ.D.

zayi

iki kıyıya vurdum kendimi
iki parçaya,
kıyılmış su ve sesim cılız...
tenimden arta kalan ne varsa
yabandır iklimime ve belki biraz da
yalan
tozuttuğum yollarca...

İ.D.

Zıtlık

Üsküdar'dan bu yana lo kimin yurdu? A.Arif kendine  mağdur, mağdura da fail süsü vermiş faillerin yurdu!