şiir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
şiir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

İnsan

git,
kıblene dön
güneşe yakar
aya dua et
istavroz çıkart 
yahut
ganj'a gir
su(yun)da aklan...
ne 
yaparsan
yap 
da 
şu
"içindeki hayvanı utandır..."

ERGEN ASABİYETİ

"ey hüzün boyun (hala) boyumdan uzun..."

kimse giydirmez çocukluğunu üstüne
paylaşmaz oyuncağını
kumunu kalesinin
her yer kumdan olsa bile
...
"kimse anlamaz seni sevdiği kadar
ve 
kimse de sevmez seni anladığı kadar"
nefreti her zaman yanılgısı kadardır herkesin
yanlışı en az doğruları kadar
...
kimse giydirmez çocukluğunu üstüne
kendi mezarını açar sana ölüm sıraya girmişse
"sen önden öl..."
...
                                                                            sonuçta
herkesin bir başkasının 
sırtına tezgahını kurduğu 
bir dünya 
yaşadığımız yer
bu yüzden 
"anlamak daha 
büyüktür
aşktan"
...
k
  i
   m
     s
          e...

KEŞKE GAZELİ

misal
bir kuşşsun 
kanadın bilmem hangi avcının saçmasına 
çapmış
düşmüşsün
...
bir yanın olancasıyla seni uçurmaya çalışırken 
diğer yanın yere yapışık
öylece 
denedin 
üç ve beş kez 
yerdesin 
kuş olmayaydın keşke
...
misal
bir kartalsın 
maharetin, kibrin ve hikmetin 
ne varsa pençelerinde 
gagaların ara bir istasyon midene
...
girmiş hunhar bir fakın dişlilerine çıkmaya çalışıyorsun 
kurtulmaya 
pençelerini orada bırakarak 
şimdi her yanında av 
olsa ne yazar
kartal olmayaydın keşke
...
misal 
bir insansın 
kadın ya da erkek 
göğüs kafesinin sol yanına dağ gibi heybeti 
lakin bir yumru kadar büyük
bi yük sükun etmede
ki kalp deriz
orada kalıp
...
sonra bir başka kafesin içindekinin çekimine 
girer sen kuş sayarsın 
uçar, coşar durmaz yerinde
terkedip göğüs kafesini
koca bir boşluk bırakır yerine 
insan olmayaydın keşke
...
misal 
bir taşsın 
ruhsuz ve cansız herkesçe
varlığın gölgedir kimine
kimine sığınak 
ağırsın çok ağırsın kendine
yol geçer olduğun yerden
seni alıp un ufak ederler
taş olmayaydın keşke
...


YAKINMA

...
yollarda ezip kenara attığınız kediler ve köpekler için
yurdunu işgal edip bina diktiğiniz karıncalar ve böcekler için
sizin yüzünüzden güzergahını değiştirmek zorunda olan kuşlar için
salyangozlar, ağaçlar ve dağlar için
bile
bile
bile
yerin yok
ne yerin alt katında
ne de üst katında
hiç bir şey için olmasa
bile

tanrı/m varsa/n
cennet
faillere değil mağdurlara yerdir

...

RİYA

bütün sesler terk etsin harfleri
harfler ise intihar!
kelimeler anlamsız nasılsa...

aslında
kimsenin üzüldüğü yok kimseye
en kolayına ayarlamış vicdanını
herkes
"....kınıyoruz...."
sadece...

kimsenin
öldüğü, kaldığı ve sevmesi
yok kimseye 
ölen kalıyor öldüğüyle sevgisiz
oysa...

kimse bir başkasının mezarına gönüllü olmuyor
mesela...
şehitliğine de
ölüm şahitliği dururken...

ve
karıncalar
kadar olamıyor
nihayetinde
karıncalar...
güvercinler...
.
.
.
.
.
.




Uğurböceği

bir uğurböceğine konuyor dünya
bütün merhametiyle
elde avuçta ne varsa
koyuyor kanatlarına
dört işlem
beş iklim
altı kıta
sayıyorum hepsini bir bir
bir uğurböceğinin kanatlarında
...
şimdi söyle uğurböceği
dünya
ne kadar büyük
senin kanatlarında/n..

vicdan

kış günü
kuş su peşinde
gagası yapışmış dilinin parsasına
kış günü
susamış
...
uçmamış halbuki hiç
çırpmamış kanatlarını
susamış
kuş
bu kış gününde
...
kanatlarından bilirim
göğsündeki sükunetten
yorulmamış
belli
ama
susamış
yapabilse kanını çekecek damarlarından
su niyetine
...
kuşlar kışın
susamazlar mı?
susarlar
susarlar
susarlar
susarlar
kuşlar
...
su bulamazlarsa
bir daha
hiç konuşmazlar
...
ey anlatıcı!
neden takmışsın ki
bu kadar kışa
şuncacık kuşa
susamışsa bir gönül
bakar mı hiç
yaza kışa
...


DOKUZÇEŞMELER

"gölgeleri bağrımda donan özlemlere..."

suretin,
dokuzçeşmelerde* bir ağacın
gölgesi,
ağacın gölgesi
gönlüm
dokuzçeşmeler
ömrüm...

İ.D

* dokuzçeşmeler:İzmir'de bir yer adı...

ağıt


aramıza
su(s)lar giriyor
perde perde
yazgısına öykünüyorum
ömrümün...
ömrüm
-buruk bir masalı-
bir iğne deliğinden geç(ir)me
çabası(nda),
suretim de
gözlerinden yadigar bir
gül’ge
geçsem (ki-me) ne geçmesem (ki-me) ne…
terkimde kalan-sen
sen
olduktan
sonra…

İ.D

laf salatası

1
içindeki boşluğa selam söyle benden
o beni tanır.

2
suya girmemenin
bahanesi çok olur
ki bilmiyorsan,
ya da istemiyorsan yüzmeyi…

3
ışığı olanında bir karanlığı vardır…

4
yağmur
sus, konuşma da
bir şeye benzesin rüzgarın uğultusu…

5
bıraktığın izler,
yabancı ayakların (sanki)
basıp geçtiğin bağrım değil –sanki

6
senin gömüleceğin yer yok
içimde
ama belki sendeki beni gömebilirim…

7
ecel gibisin
korkunun yokluğuna faydası yok…

8
daha ne olsun!
cennetimde peşimi bırakmıyor cinnetim...

9
sakla,
bu sayıklamaların
soluklanacağı zamana;
içinde bir-
iken çoğalan
çığ(lığ)ı…

İ.D.

MODERN ZAMANLAR

bir poliçenin bedeline tekabül etsin diye
haya(t)
gizler
çatlamış ar damarını
koyu kabarık cüzdanının altında
dedim ki "elleriniz çok ve uzatmakla tükenmez!"
değil ama meselenin aslı bu...
paslı akmasın diyedir sular,
ışıksız ve aş(k)sız kalmasın diyedir sofralar da...

İ.D.

YALAN ve YILAN

"aşk,acısı kadar büyü(t)müyor ki..."

düştün
işte
denizin ortası heryer
ve sen heryerin bir yerinde
yüzüyorsun
yüzükoyun
"ya sarılacaksın yılana
ya da boğazına kadar abanacaksın yalana..."
hangi tercih haklı kılacak
yılanı yalandan
ya da yalanı yılandan...

"keşke aşk, acısı kadar büyüyebilse
keşke aşk, acısı kadar büyütebilse
keşke aşkı, acısı kadar büyütebilsek..."


İ.D.

YANLIŞ ANLAMA

İki zamana değiyorum
Değişiyorum kendimi
Her soru işareti ağzıma bulanmış ağu sanki
Say ki sözlerin değildi
Ya da benim
Yani aslında bunlar değildi konuşulur olması
Gerekenler
Yanlış bir algı gelip kondu masamıza
...
Bir trajedi gibi
İki zamana değiyorum
Kendimi
Gözlerim seğiriyor
Acemi, utangaç, mahçup
Ellerim terledi...
Ama bunlar değildi
İçimde mahpus olanlar
Bakma
Her zaman olmuyor bana
Böyle iki zamana değmek
Ve değişmek kendimi
Sözler…

İ.D.

WENDA

Ne bir köyü andırıyor toplamımız
ne de bir kasabaya benziyor toplu telaşımızın
gürültüsü
uzun ve uzak şehirlere uzanan
yolların kıyısına dadanmış
yalnız evler gibidir kalabalığımız

zaten ayrı siluetlerden düşmüşüz
bu dünyanın rahmine
bir türlü birleşip
bizleşemiyor
ikimiz…

İ.D.

Nefes

Herkeste bir parça her şey var
Her şey bir paçasını üflemiş herkesin içine
İyilik de kötülük de…
Sevmekte nefrette bir bütünün parçaları …

İ.D.

zayi

iki kıyıya vurdum kendimi
iki parçaya,
kıyılmış su ve sesim cılız...
tenimden arta kalan ne varsa
yabandır iklimime ve belki biraz da
yalan
tozuttuğum yollarca...

İ.D.

Zıtlık

Üsküdar'dan bu yana lo kimin yurdu? A.Arif kendine  mağdur, mağdura da fail süsü vermiş faillerin yurdu!