Doğu

‎...

bütün ölümlüler doğuludur

yakın/orta/uzak

ama

doğuludur nihayetinde,

bütün ölümler öyle olduğu için
...

bu yüzden

yaşarken teninin rengi ne olursa olsun

ölürken bütün bedenler esmerleşir

 
İ.D.

VUSLAT

...

ikimizin boşluğunda

duruyor ne varsa

sen, ben ve duvarımız

pis, sevimsiz duvarımız

çatlaklarından sızıyorum ikide bir

hava gibi

evet aynı onun gibi sana gelen bütün boşluklara

sığı(nı)p

...

gözlerimin cenneti,

huzurun duruyor mu yokluğumda

bilmiyorum

ama

sızıyorum işte

boşluğun

başımda kül rengi bir bulut

dokunsan dağılacak,

gel/sen

yok olacak


İ.D.

Firar


içime,
 sormaya geldiler

seni.

içerimde neler olup bittiğinden bihaber

içim

dışıma çıkmış

seni

arıyor
İ.D.

SANRI



hep bir şeyin sanmada

ben\dim

oysa 

sen, 

kendi aleminde

sen\din


İ.D. 

ZİNDAN I

bildiğim tariflerin hiçbirine uymuyor
sende zuhur eden insanlık
olmuyor!
diyarbakır,
bir ev kazası
göz göre göre
herkes göre göre
görev bilincinin sonuna kadar
nereyse orası
oraya kadar
ne kadar boş ev, boş yer ve boş hücre
varsa
hepsi herkes kadar
her şeye dar
ama
önce kendisine
yıldıran bir baskı aracı elindeki
adamın
salahiyetinden bir şey yitirmemiş
tanrım!
sen varsan
peki buradaki kim?
diye soruyor/um
dönüşüm sohbetleri
insan ekonomisi
geri dönüşüm bilirsin işte
...
tanrı’m
insanlığın k/esat
oktayyıldıran bir ağrı gibi orta yerinde diyarbakır’ın
midemin altı üstünde bir yerde
kim kin kusarsa o süpürsün diye dilinin ucuyla
elinde


yazılı dövizler tanışırdı
önce

taşımak
ne
kelime



İ.D.




Zıtlık

Üsküdar'dan bu yana lo kimin yurdu? A.Arif kendine  mağdur, mağdura da fail süsü vermiş faillerin yurdu!